Endüstri 4.0 Çağında Çeviklik Deneyimi
Endüstri 4.0 çağında “oldum” ile “öldüm” aynı anlama gelmektedir…Gelecek, bekleyip görenin değil yapıp öğrenenindir…Söylemekten yapmaya geçiş çeviklikle sağlanabilmektedir. Bilinmezin içinden gelen çeviklik deneyimi, sınırlı kaynakları olan firmalara benzersiz bir ilerleme formülü sunmaktadır.
Yeni yönetim paradigmaları arasında yer alan çeviklik, geçici moda akımlar veya yeni çağın dayatmalarından biri olarak algılanmamalıdır. Modalar gelip geçen, dayatmalar ise çabuk beğenilen ve aynı hızla terk edilenlerdir. Firmalar için çevik olmak gereksiz ağırlıklardan kurtulmakla eşdeğer görülmektedir. Çeviklikte hız ile fark yaratılarak, değişimle birlikte gelen sınırsız fırsatlara ilk tepki yine çeviklikle verilmektedir. Firmalar için ileri gitme cesareti; var olan becerinin güncellenmesi veya çalışan işbirliği ile yenilenmesi sonucunda çeviklikle sağlanmaktadır.
Firmalar için endüstriyel vizyonları açısından ve koşulları doğrultusunda “öğrenmiyorsan ölmüşsündür” ifadesinin kullanımı olduğu da görülmektedir. Öğrenme fırsatları konusunda önemli olan ve hayal gücünün besini olarak kabul edilen başarısızlık, anlamlı değişime yer açmaya imkan sağlamaktadır. Yeni çağda teknolojik değişim için de yanılarak öğrenme yolunun izlendiği görülmektedir. Firmalar açısından sözü edilen dijitalin yükselişi değişim ve dönüşüm sürekliliğini de beraberinde getirmektedir. Firmaların sağlıklı dijital kültür elde etmeleri, dönüşerek üstünlük sağlamaları ve dönüşümlerinin sürdürülebilirliği çevik olmaları ile doğru orantılıdır. Özetle, yeterince iyi olmanın yeterli olmadığı, imkânların hayal gücü ile sınırlı olduğu endüstri 4.0 çağında bilgiyi deneyime dönüştürmek önemli olarak algılanmaktadır. Buradan hareketle, çeviklik deneyimi ile yenilenen iş modelleri sayesinde istenilen sonuçların güvenle elde edilerek, firmaların değerleri ile uyumlu, kendilerine ve çevrelerine katkı sağlayanlar arasında olmalarının sağlandığı ifade edilmektedir.