Örgüt Tasarımı Olarak Çeviklik İle Örgüt Çalışanı İlişkisi
Örgütlerin öngörülemeyen değişime hızlı yanıt vermelerini sağlayan çeviklik stratejisi, hızlı sezmeyi gerektirmektedir. Çeviklik ile kazanılan değişimle gelen durumlara uyum sağlama yeteneği, örgütün değişimi algılama refleksinin geliştirilmesine bağlı olmaktadır. Örgütlerin çevresel dinamizm ortamında var olmalarını sağlayan çeviklik, değişime yönelik geliştirilen içgörü ile örgütler için büyüme fırsatı yaratmaktadır. Sözü edilen örgütsel içgörü, örgüt çevresinin yakından izlenmesi, çevresel değişimlerin doğru yorumlanması ile hızlı yanıt verebilirliğe katkıda bulunarak, sürdürülebilir rekabet için kaldıraç etkisi yaratmaktadır. Örgütlerin stratejik esnekliklerini ortaya koyan çeviklik, değişimle mücadelede örgütlerin yenilikçilik kapasitelerinin artmasına da olumlu yönde katkı sağlamaktadır.
Çevik örgütler yatay örgütlenme gereği, değişimi sezme, algılama, yorumlama eylemlerini tabana yayılan örgütsel öğrenme kültürünü dikkate alarak, çalışanların merkezde olduğu anlayışla gerçekleştirmektedirler. Değişim sinyallerinin doğru okunarak çeviklik stratejisi gereği proaktif davranılmasında örgüt çalışanlarının çevik yaklaşım ile yakın ilişkisi ön plana çıkmaktadır. Değişim ile birlikte hareket ederek değişimin örgüt için anlamlı hale gelmesinin çalışanlar ile sağlandığı, örgüt tasarımı olarak benimsenmesinin yine örgüt çalışanları ile mümkün olduğu anlaşılmaktadır.